Simit sever misiniz ?

Şöyle sıcak çıtır çıtır tabiri caizse dumanı üzerinde 🙂

Sanırım büyük küçük hepimiz severiz..

Tabi ki fırından çıkmış taze simite denk gelmek her zaman mümkün olmayabilir..

Diyelim ki denk geldik..

Peki sağlıklı koşullarda yapılıyor mu ? Hele birde hijyen konusunda takıntılı iseniz.. Tabi ki işini titizlilikle yapan işletmelere sözümüz yok..

Bunun yanında kalabalık bir aile veya günlük yemek isteyenlerdenseniz ucuz da olsa biraz maliyetini düşünürseniz..

Peki bu muhteşem tat dan mahrum mu kalacağız ???

Tabi ki de hayır…

Bu muhteşem tat dan mahrum kalmamanız için size evde kolaylıkla yapabileceğiniz ev yapımı simit tarifi vereceğim..

Ev Yapımı Simit Tarifi

Malzemeler

1 su bardağı süt

1 su bardağı su

1 fincan sıvı yağ

1 küçük paket kuru maya

1 tatlı kaşığı tuz

1 yemek kaşığı şeker

Aldığı kadar un

Üzeri için: 2 kaşık kadar pekmez

Su

Susam

Yapılışı: Bir kabın içerisinde süt maya ve şekeri karıştırarak ıslatın.. Ardın dan sıvı yağ ve tuzu ekleyip.. Üzerine yavaş yavaş unu ilave edin.. Kıvamı kulak memesi yumuşaklığın da olmalı.. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar yapıp simit şeklini verin.. Bir su bardağının içerisine pekmezi ekleyip, üzerini su ile doldurup, karıştırın.. Karışımı fırça yardımıyla şekil verdiğiniz hamurun üzerine sürün ardından üzerine susamları serpip, önceden ısıttığınız fırında üzeri kızarana kadar pişirin..

Not: Hazırladığınız simit hamuru ile pastane usulü pufuduk poğaçalar yapabilirsiniz..

Simiti İlk Kim Buldu Tarihçesi

Gelin şimdide bu muhteşem lezzetin tarihinden bahsedelim..

Sadece şuan bizlerin değil geçmişte dedelerimizin nenelerimizin sevdiği lezzet simit.. Tarihi yaklaşık 600 yıllık..

Başka milletler de aramayın tarihini..

Tarifi ve tarihi sadece bizde çok şükür 🙂

Simitin tarihi 1593 yıllarına dayanıyor.. Simit Arapça da beyaz has un anlamını taşıyor..

Osmanlı ya dayanan bu lezzet Padişah 2. Süleyman zamanında saray mutfak defterlerinde günlük ekmek ve çörekle beraber yaklaşık olarak 30 adet simit tahsis edildiği yazılmıştır.. Padişahların Ramazan ayı iftarların da olmazsa olmazı olmuş.. Askerlere padişah hediyesi olarak verilmiş.

Evliya Çelebi Seyehat name adlı eserin de İstanbul da 70 adet simit fırını olduğunu ve bu fırınlarda 300 kadar kişinin çalıştığını belirtmiştir..

Daha önceden halka olarak bilinen simit 18. yy da adı simit olarak değiştirilmiştir..

Günümüzde olduğu gibi Osmanlı da da sokak satıcıları tarafından tahta tepsilerde satılmıştır.. İkinci dünya savaşı sırasında un bulunamadığı dönemlerde yasaklanmış yapımına ara verilmiş sonrası tekrar yapılmaya başlanmıştır.

Hem lezzeti hem de fiyatı ucuz olan simit İzmir de gevrek olarak Ankara da taşfırın olarak bilinmekte..

Kırklareli simiti sütle yapılıyor, Trabzon simiti kıtır kıtır Diyarbakır simiti çörek ve ekmeğe benzer..

Yörelere göre simit yapımı ve ismi değişmektedir.

Benim favorim Osmaniye simiti tadı bir harika 🙂

Size tavsiyem yolunuz düşerse tatmanız..

Her adım başı otogarlar da Osmaniye merkez de simitçilerle karşılaşabilirsiniz..

Osmaniye Simiti Nasıl Yapılır

Yiyenlerin vazgeçemeyeceği tatlardan biridir Osmaniye simidi.. Evde denemedim ama tavsiye işin ustalarından alıp tatmak gerektiği yönünde.. Osmaniye de yaklaşık 8 adet fırın simit üretmektedir.. Simitin en önemli özelliği hamurun ince şekil verilerek içerisine üzerine şekerimsi tat ilave edilmesi ve odun fırını iyice yakılıp köz olduktan sonra simidin fırının kenarın da yavaş bir şekilde 40 dk pişirilmesi..

Sizin tercihiniz hangi simitten yana bilemem ama bu muhteşem tat bir harika 🙂