Oğlumu Okula Gönderirken…
Ebeveyn olarak gözümüzün bebeği yavrularımızın iyi bir eğitim alması için elimizden gelen tüm itinayı göstermeye çalışıyoruz..
Özellikle de çocuğun ilk okul deneyimi çocuklarımız ve bilinçli aileler için hem heyecan verici hemde tarif edilemez duygular barındırıyor..
Peki yavrularımızın eğitimi için neler yapmalı ve nelere dikkat etmeliyiz..
İyi kötü kendi deneyimlerimden hemde uzmanların neler düşündüğü konusunda size aktaracağım bilgiler umuyorum ki bu yolda size ışık olacaktır..
Oğlum doğduktan sonra da çalışma hayatım devam ettiği için kararlıydım 3 yaşında oğlumu kreşe gönderecek hem sosyalleşmesini hemde erken eğitim almasını sağlayacaktım..
Oğlumun okul hevesi erken başlamıştı mutluydum çünkü istiyordu okula gitmeyi..
Bu da zorlanmadan oğlumun okula başlaması demekti..
Oğlum 3,5 yaşına geldiğinde hem dini eğitim hemde genel eğitim alması için oğlumu bulunduğumuz yere en yakın kreşe yazdırdım..
Yakın derken servisle gidip gelinen bir yerdi..
İlk gün eşimle gittik biraz kapalı ve havasız bir ortam gibi geldi bana ama oğlum çok istiyordu ilk iki gün beraber servisle gittik..
Oğlumun gözünde ilk günkü heves ışığının söndüğünü far kettim..Üçüncü gün servis ve servis ablası kontrolünde gitti ve geldiğinde gözünde kızarma vardı ve diğer gün gönderemedik..
Dr gittik ve enfeksiyon kaptığını öğrendik.. Kreşe bildirdik ve bir daha göndermedik ve oğlumun bütün hevesi kaçmıştı..
Oğluma Okulu Nasıl Sevdirdim
Artık oğlumun gözünde okul sıkıcı kapalı bir alan olarak bir süre böyle kaldı.. Çocuğun o anda ki yaşına göre okula gitmesini kolaylaştırmak için ortamı hoş ve albenili yani çocukların sevebileceği bir yer olmalıydı..
Okul hakkında tüm araştırmaları yapıp itina ederken nasıl olur da böyle olmuştu.. Oğlum artık okul konusunu duymak istemiyordu.. Bu algıyı değiştirmeliydim.. Ve bir gün bir uzman dan bu yaşlarda ki çocuğunuzu okul veya başka konular da ikna etmek istiyorsanız hikaye anlatın.. Hikaye derken mesela okulu sevdirmek istiyorsanız ona yönelik.. Ve bende beynimde Ali ve Veli olarak iki karakterli bir hikaye oluşturup oğluma anlattım.. Oğlum her gün bu hikayeyi dinlemek istiyordu.. Hikayede okulu seven başarılı bir çocuk ve zıt karakterli bir çocuk vardı.. Bu hikayeleri anlattım birde Ana okullarla ilgili eğlenceli videolar izlettim.. Bir arkadaşımla oğlum ve onun kızıyla birkaç Anaokulu araştırdık gezdik ortamı gördü.. Bu sayede oğlum tekrardan okulu sevmeye başladı..
Bir yıl sonra hamilelik ikiz bebekler derken gönderememiştim.
Bu yıl anaokuluna gönderelim derken oğlumun 1. sınıfı çıktığını öğrendik.. Oğlum 2012 son ayı doğumluydu.. Ve göndersek Ocak doğumlularla arada neredeyse bir yaş olacak..
Bilinir ki çocuk küçükken bir ay bile fark eder gelişiminde ve duyumlarıma göre öğretmenler, çocuklardan ay fark etmeksizin aynı performansı bekliyor standart olarak..
Ve bir telaş sarmıştı beni çocuk Ana okula gitmeden nasıl ilkokula başlar ve çok küçük daha..Hadi Ana okul deneyimi olsa amenna..
2012 Eylül sonrası doğanların rapor alarak Anaokuluna gönderebildiklerini duydum.. Bu seferde dışarıda söylemler rapor alma hayatını etkiler, ilkokula gönderme çocuk küçük bıkar..
Kafam allak bullak oldu.. Tabii çocuğumun geleceğini düşünmek zorundayım.. Sürede az kalmış son bir hafta.. Eyvah ne yapacağım derken.. Sabah namazından sonra aklıma tüm tanıdığım ulaşabileceğim eğitimcilere danışmak geldi..
Ve Okul Müdürlerinden Rehberlik danışmanlarına ilkokul öğretmenlerine tek tek ulaştım.. Aldığım yanıtlar hep aynıydı.. Eğitimci olarak çocuğun bu yaşta gitmesi doğru bulmuyoruz..
Ve en az bir yıl okul öncesi eğitimi almalı.. Aksi takdirde ileri ki yıllarda okuldan çabuk sıkılır.. Ve en çokta Eğitimci İlköğretim müdürü’nün benim çocuğumda aynı yaşlarda seneye ilkokula başlatacağım raporunda hiç bir sıkıntısı yok demesi içimi rahatlattı.. Allah razı olsun…
Ve karar verdim oğlumu Anaokuluna gönderecektim.. Eşim rapor için Çocuk doktorun dan randevu aldı.. Oğluma muayene sırasında soru sormuşlar benim zeka küpü her şeyi doğru olarak yanıtlamış.. Sonuç Raporda : Çocuğun herhangi bir sıkıntısı yok ama bu yaştaki çocuğun Anaokuluna gitmesini uygun buluyoruz..
Sonuç olarak rapor işini de kolaylıkla atlattık.. Eşim direk okula uğramış birinci sınıf kaydını alıp, Anaokuluna yazdırmış..İki dönem için 400 TL + A4 kağıdı 200 TL yakın vs.. 600 TL civarı ödemiş.. Benim niyetim ise ikiz bebeklerim olduğu için yarı devlet yarı özel Anaokuluna yollamaktı..
Geçen sene arkadaşım oğlu için aylık sadece 130 TL yemek ve her şey dahil olarak ödedi..
Ve okullar başladı ilk hafta çocuğu alıştırmak için günlük 1 saat götürdük.. Ve toplantı yapıldı.. Yemekler sırayla yapılacak ilk dönem sabahçı oldukları için kahvaltı.. Orada ki temizlikçi bayana aylık 25 TL ödenecek + ve destan misali ihtiyaç listesi ne ararsan var..
Anlayacağınız 1.500 TL yakın bir masraf üstüne üstelik 180 TL aylık servis ücreti.. Ve inanması güç ama bu bir devlet okulu.. Arkadaşım aylık 130 TL ödeyip gönderirken ben 1500 TL başlayıp aylık 300-350 TL para ödeyeceğim birde ayda yemek telaşı var.. Üstelik öğretmen ileri ki günlerde yardımcı kitaplar aktiviteler vs için bütçe gerekeceğini söyledi.. Bunları hesaplarken hem o kadar para ödeyeceğim hemde ikiz bebeklerle okula yemek yapacağım.. Oğlum alışma döneminde okulu sevdiğinden eşimin iş yerine yakın olduğundan okul değişimi için ikna edemedim eşimi..
Yani vazgeçsem 600 TL çöpe gidecek Sonra eşim bir kere ödedik zaten yarı devlete versek 150 olmuş bu sene + servis 350 TL buluyor deyince devam etmek zorunda kaldık.. İşin enteresan tarafı o kadar önceden Anaokulu araştırmasına giren ve yemekli bir yere kaydını yaptırmaya çalışanve arkadaşlarımı yönlendiren ben nasıl böyle bir durumun içerisine düştüm..
Aslın da olay şuydu biran önce ilkokul kaydını almak için eşim rapor alıp müdüre getirince müdür Ana okula yazdırması gerektiğini kayıtların bitmek üzere olduğunu belirtmiş.. Eşimde o anki telaşla yazdırıp paraları ödemiş.. İşin enteresan tarafı Devlet okulu.. Neyse artık yapacak bir şey yok.. Önemli olan oğlumun mutluluğu diğer külfetlere katlanacağız artık.. Hayırlısı Olsun 🙂